|
 |
 |
|
 |
|
Yazı ve
Makaleler |
|
|
|
|
|
11 Eylül 2006 Pazartesi Erol Mütercimler
|
"VATAN SAĞOLMASIN!" |
Türk milletinin en çok övündüğü, kendisini öteki milletlerden farklı kılan en önemli özelliklerinden birisi olduğunu gururla her zaman dile getirdiği söylem nedir? Ya da 'neydi' demek daha doğru olacak sanırım.
İki sözcükten türetilen bir cümleydi: “Vatan sağolsun”.
Dumlupınar denizaltısının, Naboland şilebiyle çarpışması sonucu, tüm ülkeyi yasa boğarak battığı sırada, kurtarma çalışmalarını bölgeden canlı yayınlayan TRT radyosu, denizci astsubay Selami Özben’in son sözlerinin şu olduğunu duyurmuştu: “Vatan sağolsun!..”
Yani havasızlıktan boğulurken, canı damarlarından çekilirken, dayanılmaz acıyla kıvranırken, yukarıdakilerin bu kadar saattir neden kendilerini kurtaramadıklarının hesabını sormadan, denizin dibinden denizin üstüne küfür etmeden hayata veda eden son kişiydi Selami Özben. Ve “vatan sağolsun” diyerek gitti ışıkların içine...
Onlarca örnek verebileceğim Çanakkale ya da Balkan Savaşı günlerine dönmeden, yakın dönem televizyon görüntülerini anımsayalım...
PKK ile mücadelede dizi dizi tabutların başında gözü yaşlı anneler, evlat kaybetmenin o dayanılmaz acısını içlerine gömerek haykırırlardı: “Vatan sağolsun!..”
Başka milletleri, halkları bilemem ama Türkler için “vatan” çok kutsaldır. Çünkü onu zor bulmuşlardır.
Orta Asya'dan gelip, dört yüz çadırdan bir dünya imparatorluğu kurup, sonra altı yüz yılın ardından onu yitirip yerine 13 bin şehitle bir başka devleti kurmak kolay mı olmuştur ki, vatanın kıymetini bilmesin...
Ümmetten millete geçenler, kuldan vatandaş yaratanlar, egemenliği kutsaldan alıp bireye verenler, ulusdevleti kuranlar için Anadolu vatandır ve son kaledir. Buradan gidecek başka yerleri yoktur. İşte, önce bu vatanı kurtaran, ardından bu devleti kuran Gazi Mustafa Kemal’in en önemli destekçisi olan o analar, evlat kaybettikçe “vatan sağolsun” diyebilmişlerdir.
Çünkü Türk anası için “vatan satılık arazi” değildir.
Çünkü o analar için kanla sulanmayan toprak “vatan” değildir.
Ama son zamanlarda şehit tabutlarının başında başka şeyler söyleniyor.
Acılı anaların feryatlarını yinelemeyeceğim; belleklerdedir. Özet olarak ne diyorlar: “ Vatan sağolmasın!..”
Niye bu hale gelindi?
Acaba yıllar yılı bazılarının istediği bu noktaya gelinmesi miydi?
Yoksa egemenliğin Erzurum Kongresi'nden itibaren el değiştirmesine tepki gösterenlerin, bunu içlerine sindiremeyenlerin, Atatürk’e 'şeytan', 'deccal' diyenlerin zafere yaklaştıklarının işaretleri mi?
Türk bayrağının göndere çekilmesinden, 'Türk' adının kullanılmasından rahatsızlık duyduklarını hiç saklamadan köşelerinde yazan, meydanlarda söylevlerine malzeme yapanların arzularına kavuşmak üzere olduklarının göstergesi mi?
Ya da, arzularına kavuştular mı?
Bir annenin yaşayabileceği en büyük acı evlat acısıdır. Hiç acı yaşamayanlar, hele de evlat acısı yaşamayanlar, bu annelerin feryatlarını anlamazlar.
Üstelik, vatan bilinci olmayan, vatanı yalnızca tapusu ile satın alınabilecek toprak parçası olarak görenler hiç anlamaz... Zaten onların ocağına hiç ateş düşmemiştir ki!...
Başbakan'ın deyimiyle “kaymak tabasının” çocuklarının ve politikacı evlatlarının tabutlarını da musalla taşında görmeden, bundan sonra analara kimse “vatan sağolsun” dedirtemeyecektir.
Gerçekten nereye koşuyoruz?
Bundan sonrasını artık annelere anlatmak çok zor olacak.
Lübnan’a asker gönderme kararı Meclis’ten çıktı. Kofi Annan basının karşısında Tayyip Erdoğan’ın sevdiği üslûpla konuştu. Yani dünyanın artık bizi nasıl kandıracağını çok iyi öğrenmiş olduğunu gördük ve Ankara’ya gelmeden derslerine çok iyi çalıştıklarına bir kez daha tanık olduk.
Çok doğru, askerlik, siyaset dünyasının rant sağlayan köşeleri gibi 'yan gelip yatma yeri' değildir.
Kabul de...
Peki... Ödediğiniz tazminatları, hatta, maaşlarını bile geri almaya çalıştığınız gazilere ve Yaşar Büyükanıt’ın televizyon ekranlarında “başımızın tacı” dediği, ellerinden öptüğü şehit analarına ne diyeceksiniz?
Türk Deniz Kuvvetleri'nin gemileri yola çıkacakmış.
Ne diyelim; “Halatlar Bismillah fora!”
www.haberturk.com |
|
|
|
|
|
Diğer Yazıları
(Son
15 Yazı) |
 |
20.11.2006 |
|
 |
20.11.2006 |
|
 |
10.11.2006 |
|
 |
11.10.2006 |
|
 |
06.10.2006 |
|
 |
05.10.2006 |
|
 |
02.10.2006 |
|
 |
28.09.2006 |
|
 |
23.09.2006 |
|
 |
14.09.2006 |
|
 |
13.09.2006 |
|
 |
08.09.2006 |
|
 |
07.09.2006 |
|
 |
21.08.2006 |
|
 |
17.08.2006 |
|
|
|
|
 |
|
 |
|
|